Felsefe, çevre, politika, futbol, mutlaka ama mutlaka sinema. Biraz ondan, biraz bundan, canı istedikçe çıkan blog. Hayata dair ama tabii ki bana ait. Evet, isyan!

Pazartesi, Nisan 19, 2010

vavien, kosmos, bal haftası

İnsan neyle yaşar? 11. İstanbul Bianeli'nin sorusuydu bu.. Soruyu daha basitleştirelim: İnsan ne ister? Eh, sinemayı seviyorsanız, "güzel bir film ister" diye kestirip atabilirim. Türkiye sinemasının gurur abideleri olan geçen senenin (Bal ve Kosmos'un gösterime yeni girmesini bir yana koyarsak) en iyi üç filmini; viz. Vavien'i, Kosmos'u ve Bal'ı arka arkaya üç gün içersinde seyretmek herhalde tüm bir seneyi üç güne indirgemek olarak düşündürtebilir. Ama bana kalırsa bu bol üdüllü filmleri (ki Vavien daha bugün İstanbul Film Festivali'nde en iyi film ödülü aldı) seyretmek bu haftayı geçirdiğim en yoğun ve imge dolu haftalardan birisi haline getiriyor benim için. Önce sinemalarda seyretme fırsatını kaçırdığım Vavien'in DVD'sini, ertesi gün Kosmos'u ve sonra da Bal'ı güzel insanlarla seyrettim. Eh filmleri hazmedecek, imgelerin kafamda tekrar tekrar geri dönüp zihnimin bir köşesinde kah rüyalarımda, kah gerçek hayatta birden fırlayabilecek, ya da gördüğüm bir fotoğrafta, resimde veya filmde çağrışımlarla (hadi çekinmeden diyelim: punctumuyla) tekrar zihnimde dolanmaya başlatacak kadar zamanım olmadı. Tekrar seyretmezsem de olmayacak ama şikeyetçi olduğumu da söyleyemem. Zira, filmleri tekrar seyretmek için bir neden yaratıyor bende bu durum.