Felsefe, çevre, politika, futbol, mutlaka ama mutlaka sinema. Biraz ondan, biraz bundan, canı istedikçe çıkan blog. Hayata dair ama tabii ki bana ait. Evet, isyan!

Cuma, Temmuz 15, 2011

Yalvarırırm Beyfendi Saatiniz Kaçı Gösteriyor?

http://www.archive.org/details/sahipsizinsesi-a001_-_sifir_-_yalvaririm_beyfendi_saatiniz_kaci_gosteriyor

Zafer Aracagök'ün Sevim Burak'ın eserlerinden yola çıkarak yapmış olduğu 2007 tarihli ses enstalasyonu "Yalvarırım Beyfendi Saatiniz Kaçı Gösteriyor?"da Aracagök, Sevim Burak ile arlarında oluşan rezonansı şöyle aktarıyor (Bir+Bir'den dikiz):

Buna anlamdan çok, anlamı aşarak bir sese dönüşmesi diyebilir miyiz?
Bu dönüşüm zaten Sevim Burak'ın yapıtlarında mevcut. Yani sözcükler hiç bir zaman beklediğimiz yerlerde karşımıza çıkmyorlar, fakat bu kuşkusuz anlamsız bir edebiyattan çok, anlamını sözcüklerin kendine has bir gramerle, kendine has bir ses ekonomisi içinde kuran, anlama yeteneiğimizden çok, duyumlama yeteneğimize hitap eden bir edebiyat oluşturuyor. Be yaklaşım benim sanat ve düşünce anlayışıma çok yakın düştüğü için Sevim Burak'la aramızda "dolaysızıyla" müthiş bir rezonans var.


Bu kısım da 22/11 grubunun Radikal'deki söyleşisinden:
Bana ıslak mayonuzu gösterin' cümlesi neyi ifade ediyor?
Bu cümle 'Afrika Dansı'nda geçiyor. Bir intihar sarmalının haletiruhiyesi aslında. İlla da fiziksel bir intihardan bahsetmiyor yazar. Bireyin kendi içindeki daralmaları, çaresizlikleri ya da toplumla uzlaşamama noktasında geldiği bir sıkışmışlık. Burak, 'Afrika Dansı'nda bir hastaneyi anlatıyor. Eskiden hastanelerde hasta olmak bir kabahatti. Hastabakıcılar da hastaları rahatsız edermiş. Sevim Burak'ın metni de tamamen buna değiniyor. 'Bana ıslak mayonuzu gösterin' cümlesi bir azarlamayı, baskıyı deşifre ediyor. Bununla birlikte ıslaklık kavramı da birdenbire bizim performansımızın temel fikri oldu. Islanmak, ıslaklık, ıslanmanın getirdiği tedirginlik. Dansçılar sahnede ağır bir ıslaklık mücadelesi yaşıyorlar. Şunu da söylemek gerekiyor: Sevim Burak beş yaşında ıslak mayoyla kaldığı için bir akciğer hastalığına yakalanıyor. Bu akciğer hastalığı onun peşini hiç bırakmıyor. Zaman zaman hastanelere yatıyor. Açık kalp ameliyatı geçiriyor. Ölümü de bu hastalık yüzünden. Islak mayoyla kalakalmak çok masum bir çocukluk suçu ama hayatınız boyunca sizin peşinizde...

Hiç yorum yok: