Tekrar okuyunca eski bir şiiri, ki bir zamanlar ezbere bilirdiniz, hodbehot canlanır patavatsız düşünceler. Proust olursunuz, çocukken yediğiniz bir bardak ıhlamura batırılan madlen kekinin kokusu sizi anılarınıza götürmesine izin verirsiniz.
Nafiledir, geçmiştir:
alnını
dağ ateşiyle ısıtan
yüzünü
kanla yıkayan dostum
senin
uyurken dudağında gülümseyen bordo gül
benim kalbimi harmanlayan isyan olsun
şimdi dingin gövdende
uğultuyla büyüyen sessizlik
birgün benim elimde
patlamaya sabırsız mavzer olsun
başını omzuma yasla
göğsümde taşıyayım seni
gövdem gövdene can olsun
...
şimdi senin uzanıp yattığın otlarda
yarın yeni bir yeşillik büyüyecek
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder