Felsefe, çevre, politika, futbol, mutlaka ama mutlaka sinema. Biraz ondan, biraz bundan, canı istedikçe çıkan blog. Hayata dair ama tabii ki bana ait. Evet, isyan!

Pazar, Eylül 12, 2010

mahalle argosu

Kocakarı yerine cazır, cangoloz, dudu; hafifmeşrep kadına fırkıtma, kırıklı, totomlık, yalık, sagar-ı gerdan; fahişelere ayakkarısı, yalama, paçoz, süflü, löpçük; tombul kadına bıldırcın, hoşor; çirkin kadına kakanoş, gurabi, mırmıik boza; evde kalmışa küflü küpecik, patlıcan turşusu, kalık, köhnemiş peymane; metres yerine zamazingo, gaco, vıngır; ay yüzlü delikanlılara sakız muhallebisi, mahlep, zencefil; sofulara çerah, davlumbaz, dü-alem; harfendazlara kavruk, yalpa, dil iti; saraylılara kafes bülbülü, şazkaz, karakuşi; sözünde durmayıp riayakarlık edenlere meddü cezir, kıvırdak, ehl-i nar; gözünü budaktan esirgemeyenlere fitil otu, koç başı; pintilere fukara devesi, hurda akçe; nazik tabiatlılara hanım iğnesi, iğne oyası, yassı kadayıf... (Pinhan'dan)

Hiç yorum yok: