![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijt0ShPq5pgrcsG4mYFjMCM75-w6oim0iuSxDk0AxZtuSUweQWOKjmSdjEBe5W5RrVQrzACZjx1vNd25CLQLJRcAHIC-AwKvEb_rhEejWEadv6P5ZReQfCGoqiLm0bMbZN5VF0zA/s400/falling+soldier.bmp)
Fotoğraf İspanya İç Savaşı sırasında 1936 yılında Robert Capa tarafından çekilmiş, ve ilk olarak Fransız Vu dergisinin 23 Eylül 1936 tarihli sayısında yayınlanmış. O vurulma anının bu fotografa girişi ve gerçekten de ölümsüzleşmesini, yıllar, onyıllar, yüzyıllar geçse de kalabileceğini bilmek, savaşırken ölen bu insanın böyle bir şeyi taamüllerinin çok çok ötesindeydi mutlaka. Bu tarz unutulmaz fotograflar var, ilk aklıma gelen o müthiş denizciyle genç kızın öpüşme sahnesi mesela. Ama bu fotografta canımı sıkan bir şey var: Bilemeyecek olması, o kadar yıl sonra bile üzerinde konuşulduğunu bilemeyecek olması.
Çerçevelemek (cadrer) bir boğa güreşi terimidir. "Kılıçla son öldürücü darbeyi vurmadan önce boğayı hareketsiz bırakmak" anlamına gelir. Fotograf enstantenesi de anı böyle hareketsiz bırakır ve ona son darbeyi vurur. Capa, İspanya İç Savaşı'nda vurulan savaşçıyı tespit ettiği ünlü titrek fotografında, o kurşunun yeme anını, bir insanını ölüme doğru tökezlediği o flu, imkansız, anlamsız anı kimbilir nasıl yakalarken; işte ancak o zaman, çerçeveleme terimi, her şeyin hareket olduğu, her şeyin her an durmaksızın değiştiği bir dünyada, aciliyet ve tehlike yüklü anlamını kazanır (Pascal Bonitzer, Kör alan ve Dekadrajlar).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder