Felsefe, çevre, politika, futbol, mutlaka ama mutlaka sinema. Biraz ondan, biraz bundan, canı istedikçe çıkan blog. Hayata dair ama tabii ki bana ait. Evet, isyan!

Çarşamba, Ağustos 29, 2007

okudukça

"Okudukça yazmaktan uzaklaşabilir mi insan?" diye soruyor Erol, İstanbul'da Bir Merhamet Haftasında. Benim de cevabım evet, çünkü ben de canlı bir kanıtıyım bunun.

Ama neden diye sorasım geliyor? Neyi bekliyorum? Neden olmuyor, elim klavyeye gitmiyor, gidesi gelmiyor.

Yaz sıcakları deyip geçesim geliyor. Umarım öyledir.

2 yorum:

Nisa dedi ki...

"Gökkubbe altında söylenecek yeni bir şey yok" demiş Goethe. Belki biraz bu ama kendisi bunu söyledikten sonra bir dolu şey demiş, burası da açmaz kısmı herhalde.

Kayboluş (Georges Perec) okurken en azından biçimin tükenmez olduğunu keşfediyor insan ki bu çok şey demek.
"Yaz geçer" bir de.

serxan dedi ki...

"Yaz geçer." Çok hoşuma gitti.

"Hiç bir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz, yazı hariç" demiş ya İbn Zerhani, şaşırmak hoşuma gidiyor.