Felsefe, çevre, politika, futbol, mutlaka ama mutlaka sinema. Biraz ondan, biraz bundan, canı istedikçe çıkan blog. Hayata dair ama tabii ki bana ait. Evet, isyan!

Çarşamba, Ekim 26, 2005

film ve determinizm

Her film determinist bir okumadır. Hikayenin, senaryonun veya yönetmenin çizdiği kapalı bir dünya içerisindeki bütün olaylar, kurgular ince bir hatla birbirine bağlıdır. Filmin varoluş nedenidir belki de bu. Bir şey olur, diğerine domino etkisi yaratır bu kapalı dünyada. Sırf bu alışkanlk yüzünden hiçbir filme başka bir türlü yaklaşım gerçekleşemez. Eğer olan birşey varsa mutlaka nedeni vardir. Bu anlamda her film bir causality (nedensellik) ürünüdür. Eğer filmde indeterminist bir şeyler varsa bu seyircinin hoşuna gitmez. Çünkü filmde anlaşılmayan birseyler olmasını hoş karşılamaz. Seyirci, kafası çatlayana kadar da anlamaya uğraşmaz. Keza kapitalist bir toplumda film de tüketilip atılacak bir nesnedir. Filme verilen süre iki saattir ve bundan ötesine yer yoktur. Belki arkadaş toplantılarında şaşırtıcı veya komik kısımlar yine tüketim alışkanlıkları içerisinde tüketim amaçlı paylaşılır ve eğlendirir. Biraz zamanı olanlar veya ilgililer ise çabalar, kare kare, söz söz tetkik edilir film, yönetmen burada ne demek istemiştir, burada kadının hareketi ne anlama gelir, kadın neden mavi renk elbise giymiş vs. anlanmaya çalışılır. Bu kapalı dünyada herşeyin nedeni vardır sonuçta. Tarkovsky güzel bir örnektir buna. Saatlerce uğraşıp mistisizmin, tarihin, politikanın, felsefenin bini bir para haline getirilip, kolajlanıp, eklemlenip çözülme uğraşılarının en güzel örneğidir Tarkovsky sineması. Aslında ne yazık ki, bu kapalı dünyada anlaşıl(a)mayan yönetmenler de pek çok kez baştacı edilir. İlgisiz seyirci için filmden bir sey anlanmamışsa, zaten anlanmamıltır, film orada biter, sonuç bellidir: film kötüdür, güldürmemiştir, yönetmende iş yoktur. Ama öteki taaftan da ilgili olanlar için anlaşılmamışsa üzerinde çalışılması için neden vardir o yüzden de yönetmen süperdir gib bir sonuca ulaşılması tehlikesi vardır.
Peki indeterminist bir film yapılamaz mı? Olur herhalde, ama seyirciyi tatmin etmeyen bir film olur. Bütün kapıların açık bırakıldığı bir film olur, sorularla terkedilen bir film olur, deneysel olur, ama güzel olur. Bilmem, belki de olmaz.

Hiç yorum yok: