Felsefe, çevre, politika, futbol, mutlaka ama mutlaka sinema. Biraz ondan, biraz bundan, canı istedikçe çıkan blog. Hayata dair ama tabii ki bana ait. Evet, isyan!

Cumartesi, Kasım 14, 2009

sınav zamanları, futbol geceleri

İlkokul, ortaokul, lise. Ertesi gün veya yakın bir tarihte sınav olduğunda nasıl stresle geçerdi gün(ler). Özellikle pazartesi günkü sınavlardan nefret ederdim. Pazar günü öğleden başlardım çalışmaya. Saatler geçer, konular hatmedilir, akşam saatleri gelir, stres artar, gün biterdi. En sevdiğim pazar sinemasını seyretmeye bile isteğim olmazdı. 12'de başlardı pazar sineması, en geç 2'de biterdi. Bunu bile kendime zul görürdüm. Hatırlarım hala. Cazcı Biraderleri bile kaçrımıştım Orta 3'te. TRT'nin tek kanal olduğu ve başka eğlencenin bulunmadığı zamanlar. Kızarım kendime, ne gereği vardı, örneğin din dersine bile çalışmaya, bu kadar ciddiye almaya herşeyi. Zaman kaybı gibi geliyor bunlar bana şimdi.
O zamanlar şimdiki gibi pazar geceleri o gün oynanan maçlardan özetler gösterilirdi. Tek kanal olduğu için araya geyikler girmez, program uzamaz, zavallı Anadolu takımlarının maçlarına da sıra gelirdi. O güne pazar gecesi rutini haline gelen haftalık banyo olayı da girerdi. Bir reklam arasına veya öncesine maçların sığdırılan. Maçları seyretmek, golleri görmek en büyük keyif o zamanlar. Zira ertesi gün futbol konuşulacak arkadaşlarla. Skor tartışılacak, kızdırılacak takımları kaybetmiş arkadaşlar.

Hiç yorum yok: