Felsefe, çevre, politika, futbol, mutlaka ama mutlaka sinema. Biraz ondan, biraz bundan, canı istedikçe çıkan blog. Hayata dair ama tabii ki bana ait. Evet, isyan!

Çarşamba, Eylül 07, 2005

6-7 Eylul olaylari

Ntv'den bir haber:
"Tarih Vakfı tarafından düzenlenen “50. Yılında 6-7 Eylül olayları” fotoğraf sergisi, kendilerini ‘Türk Mücadele Birliği’ olarak adlandıran bir grubun saldırısına uğradı.
Yaklaşık 10 kişiden oluşan gruptakiler slogan atarak bastıkları sergi alanında fotoğraflara önce yumurta fırlattılar, ardından da yerlerinden söktüler. Sergide 1955 yılında azınlıkları hedef alan yağma olaylarını araştıran ve yargılayan mahkemenin başhakimi Fahri Çoker’in arşivi gün ışığına çıkarılıyor."
Nato kafa nato mermer.
Sen adamlarin uzerine yalan haberlerle kiskirttigin yagma taburlarini gonder, kes bic, mahver, Istanbul'u Istanbul yapan herseyi bir gecede "Turklestirmek" adina cop haline getir, senin atalarindan yuzyillar onceden beri bu sehirde yasayan insanlari kov, katlet, korkut, sehri alt ust et, sonra da 50 yil sonrasinin sergisindeki fotograflara bile tahammul edememe. Azgin kafatasciligini sonu nereye kadar varacak bakalim? Kitaplarin bir meydanda toplanip yakilacagi gunler de yakindir.
Eh, ona da kilif bulunur, bolucu veya yikici dersiniz, sonra da medyadaki dostlariniz sizleri alkislar, canak tutar. Tarihe gececek basliklarla cikar gazeteleriniz. Evet, kara bir leke olacak basliklar.
Sirada ne olabilir diye cok fazla dusunmeye gerek yok. Iste Kurtler, ne gune duruyorlar, Aksam gazetesinde Sedat Peker'i "salonda cok seven" G. Komurcu ve gecirdigi kaza sonrasi kafayi yiyen Serdar Turgut'un surekli uzerine gittigi uzere sermaye onlarda (tipki azinlarda oldugu gibi), ulkeyi yikacak faaliyetlerde bulunuyorlar, televizyon, anadilde egitim istiyorlar, (evet azinliklarda farkli dinlerdeydiler, farkli kulturleri, okullari ve dilleri vardi). Benzerlikler ne kaddar da yakin.

Hiç yorum yok: